Kireçlenme ve Protez Ameliyatları
Kireçlenme nedir ?
Kireçlenme ya da diğer adıyla osteoartrit, eklem kıkırdağının yapısının bozulmasına yol açan bir hastalıktır. Kıkırdakta ve kıkırdağının altındaki kemik dokuda değişiklikler sonucu kemikte büyümeler ve eklem kenarında çıkıntılar gelişir.
Nasıl Seyreder ?
Kireçlenme yavaş seyirli bir hastalıktır. Hasta eklemlerde kısıtlılık ve ağrıya sebep olur.
Kireçlenme kimlerde görülür ?
Kireçlenme ileri yaş hastalığıdır. Kırk yaşından önce görülmesi nadirdir. 60 yaş civarındaki insanların yaklaşık yarısında kireçlenme bulguları vardır. Hastalık kadınlarda yaklaşık 3 kat daha sık görülür.
Kilonun kireçlenme üzerine etkisi var mıdır ?
Fazla kilo, ekleme binen yükü artırarak özellikle dizde kireçlenme gelişme olasılığını yükseltmektedir. Kilo artışı hastalarda şikâyetlerin ortaya çıkmasına veya artmasına neden olabilmektedir. Orta derecede bir kilo verilmesi bile kireçlenme riskinde azalmaya yol açar.
Kireçlenme ailevi midir ?
Bazı ailelerde çok daha sık olarak ve daha erken yaşlarda ortaya çıktığı bilinmektedir. Bu da ailevi yatkınlıktan kaynaklanmaktadır. Özellikle el parmak eklemlerinde şişlere neden olan türünde kalıtımın katkısı çok belirgindir.
Başka sebeplerden dolayı da kireçlenme ortaya çıkabilir mi ?
Eklemlerde doğuştan görülen (örneğin kalça çıkığı, kalça eklemi ile yuvası arasındaki uyumsuzluklar) veya sonradan kaza, darbeler gibi eklemde bozukluğa sebep olan yapısal bozukluklar, eklemin işleyişini aksatarak hastalık gelişme riskini artırmaktadır.
Kireçlenme en çok hangi eklemlerde görülür ?
En sık diz, kalça, el parmak eklemleri, ayak başparmağı ve omurgada görülür. Diz kireçlenmesiözellikle bayanlarda sıktır ve şişmanlık ile görülme olasılığı artar. Kalça kireçlenmesi erkeklerde de kadınlar kadar sık görülür. El parmaklarında kireçlenme, özellikle en uçta bulunan eklemlerde görülür. Başparmak kökünde görülen kireçlenme eklem şişliği ve hareket kısıtlılığı yapar. Ayak başparmağının kireçlenmesi parmağın dışarı doğru eğrilmesine ve/veya hareketlerinin tama yakın kaybına neden olabilir. Kireçlenme omurganın en hareketli bölgeleri olan boyun ve belde de görülebilir. Omurga eklemlerindeki hareketi bozarak ağrı ve acıya sebep olur. Ek olarak kemik çıkıntıların sinir kanallarını ya da omurilik boşluğunu daraltmasına bağlı bulgular da ortaya çıkabilir.
Kireçlenmenin hastalarda ne gibi şikâyetlere sebep olur?
Hastalar en sık olarak, kireçlenme gelişen eklemlerinde ağrı ve hareketlerde azalmadan yakınırlar. Ağrı genellikle hareket sırasında ya da günün ilerleyen saatlerinde görülür. Şikâyetler genelde dinlenmeyle rahatlar. Eklem kıkırdağındaki bozukluklar ve aşınma ilerledikçe, istirahat sırasında da ağrı görülebilir ve eklem hareketleri günlük yaşam faaliyetlerini aksatacak düzeyde kısıtlanabilir. Hareket sırasında eklemde çıtırtı ve ses duyulabilir. Uzun süren dinlenme sonrası, sabahları veya oturur durumdan harekete geçince, hareketlerde kısa süren bir tutukluk olabilir. Genelde sabahları olan bu durum 30 dakikadan fazla sürmez. Kireçlenme olan ekleme komşu kaslarda zayıflama ve güçsüzlük dikkati çeker.
Kireçlenme tanısı nasıl konulur?
Deneyimli bir ortopedist kireçlenme tanısını muayene ile koyabilir. Eklemlerde şişlik, açı değişikliği (örneğin dizlerdeki çarpık görüntüler), hareket kısıtlılığı tanıyı kolaylaştırır. Röntgen filmleri kireçlenmenin hem tanısı, hem evrelenmesi hem de tedavisinin planlanması açısından gereklidir.
Kireçlenme nasıl tedavi edilir?
Tedavinin temel amacı, ağrı, tutukluk ve şişliği gidermek, hareketteki kısıtlanmayı düzeltmek ve günlük yaşam faaliyetlerinin sorunsuz yapılmasını sağlamaktır. Kireçlenmenin tamamen düzelmesini sağlayan bir tedavi yoktur. Bozulmuş kıkırdağı yenilemek mümkün değildir. Vücut ağırlığının ideal kiloya inmesi eklem üzerindeki yükü azaltarak acıyı azaltabilir. Günlük işlerin ve önerilen egzersizlerin gün içerisine dengeli bir şekilde dağıtılması çok önemlidir. Hastanın yaşadığı ve çalıştığı ortamın hastanın şartlarına göre düzenlenmesi (örneğin oturup kalkmayı kolaylaştırmak için sandalye boyunun arttırılması) gerekir.
Kıkırdak koruyucu ilaçlar ne gibi etkilere sahiptir?
MSM, kondroidin sülfat, kollajen hidrozilat ve glukozamin en çok bilinen ve kullanılan kıkırdak koruyucu maddelerdir. Yaşlanma seyrinde ortaya çıkan özellikle diz, kalça, el ve ayak bilek eklemlerinde kıkırdağı koruyucu ve onarıcı etkisi olduğunu gösteren birçok çalışma vardır. Özellikle glukozamin-kondroidin-sülfat-MSM karışımını hastaların ağrılarını azaltmada ve eklem hareketini desteklemede faydalı olduğu düşünülmektedir.
Diz içine uygulanan enjeksiyon hakkında düşünceleriniz nelerdir?
İşlem, hyaluronik asit preparatlarının eklem içine enjekte edilmesinden ibarettir. Hyaluronik asit, doğal olarak eklem sıvısının elemanlarından biridir. Bu madde eklemi oluşturan kemiklerin yumuşak bir biçimde diğerinin üzerinden kaymasını ve eklem yük aktarımı sırasında şok absorbsiyonu sağlar. Hastaların tamamında fayda vermemesine rağmen bazı hastalarda rahatlama sağlar. Fayda gören hastalarda yılda bir kez enjeksiyonu tekrar ediyoruz.
Kireçlenmede kaplıca tedavisinin yararı var mıdır?
Hastalığın dönemine göre sıcak ve/veya soğuk uygulamaları, fizik tedavi uygulamaları, kaplıca tedavisi uygulanabilir. Ağrılar azaltılıp eklem fonksiyonu bu şekilde artırılabilir.
Kireçlenmede ağrı tedavisi için neler yapılabilir?
Ağrı öncelikle basit ağrı kesiciler yeterli cevap olmazsa, kortizon dışı iltihap giderici romatizma ilaçlar ile azaltılmaya çalışılır. Kireçlenme eklemde ileri derecede tahribat yaptığında, kişi günlük ihtiyaçlarını bile yapamaz hale gelir. Hastalar bu safhada yürümede, merdiven çıkmada çok ciddi açı çektiklerini; gece uykudan uyandıran ağrıları olduğunu söylerler. Bu aşamadaki kireçlenmenin tedavisi ancak eklem yüzeyinin değiştirildiği protez ameliyatlarıyla yapılabilir.
Protez ameliyatı nedir?
Protez ameliyatı bozulmuş, çalışmayan eklem yüzlerinin metal, porselen ya da polietilen yeni yüzeylerle değiştirilmesidir. Vücuttaki birçok ekleme bozulduğunda protez ameliyatı yapılabilir. Ameliyat sonrası hastalar ağrısız, mekanik açıları normal olan ve fonksiyonel bir ekleme kavuşurlar.
Eklem protezi ameliyatları en çok hangi eklemlere yapılır?
En sık uygulandığı bölgeler, kalça ve diz eklemleridir. Bunun dışında omuz, el ve ayak eklemleri hatta omurgaların arasındaki bozulmuş disklerin yerine bile disk protezleri yerleştirilebilir.
Protez ameliyatları sonrası, hasta kaç yıl rahat etmektedir? Daha doğrusu protezin eskimesi söz konusu mudur? Değiştirilmeleri gerekir mi?
Protez ameliyatları sonrası, hasta 10-20 sene rahat etmektedir. Bu sürenin sonunda kemikte zayıflamaya ya da protezin eskimesine bağlı gevşeme ya da yıpranma meydana gelir. Bu gibi durumlarda mevcut protezin çıkarılıp, yenisiyle değiştirilmesi gerekmektedir.
Yaş protez ameliyatı yapılacak hastalarda önemli mi?
Uzun yıllar kullanım sonrası protezin değiştirilmesi gerekebileceği için orta yaş ve üzerindeki (>65 yaş) tercih edilir. Ancak genç yaşlarda rastlanan artritlerde hastanın yaşının ilerlemesini beklemek ağrılı uzun yıllar geçirmesi demektir. Bu hastalarda daha genç yaşlarda da protez ameliyatı yapılabilir.
Kilonun protez ameliyatı üzerine olumlu ya da olumsuz bir etkisi var mı?
Özellikle diz ve kalça eklemlerinde kireçlenme olan hastaların çoğunluğu kiloludur. Hastalar ameliyat öncesinde tartılarak vücut kitle endeksleri hesaplanır. Bu hesap sonrasında kilolu ve aşırı kilolu hastalar ameliyat sonrasındaki zorluklar hakkında bilgilendirilirler. Ancak kilolu ve aşırı kilolu hastaların kilosundan ameliyat sonrasındaki sonuçları kilosu normal olanlardan farklı değildir. Dolayısıyla eğer kilolu hastaların ameliyat olmasına diğer medikal problemler engel olmuyorsa ameliyat olmalarını faydalıdır.
Halk arasında protezlerin farklı tipleri olduğu; iyisinin kötüsünün kullanılabildiği şeklinde sorular var. Protezler nasıl olmalı?
Evet protezlerin çok farklı tipleri olabiliyor.
- Kemiğe tutturulma şekline göre
- Çimento ile tutturulan
- Protez içine kemik büyüyerek tutunan
- Protezin üretildiği materyale göre
- Metal, seramik ya da polietilen parçaları olan
- Protezin büyüklüğüne- şekline göre
- Menteşeli- menteşesiz, büyükbaş-küçükbaş(kalça için), mobil eklem yüzlü (omuz, diz, kalça için) gibi.
Önemli olan protezi uygulayan cerrahın hastaya en uygun hangi protezin kullanılacağını bilmesi ve doğru protezi kullanmasıdır.
Hastalar protez ameliyatı yapıldıktan sonra hemen yürüyebilirler mi?
Genelde ameliyattan iki gün sonra hastaların ekleme yük vererek yürümeleri mümkün. Ancak özellikle diz ve omuz protezi ameliyatı sonrası eklem hareketlerinin normale dönmesi için rehabilitasyon gerekli.
Yanlış protez tercihi yapılabilir mi ?
Yanlış protez seçimi oldukça zor. Ancak bazen fiyatı daha ucuz ya da hastanede mevcut olan protez budur denilerek daha az tercih edilecek protezlerin konulmuş olduğu hastalarla karşılaşabiliyoruz.
Kalça eklemi protezinde yapılan işlem nedir ?
Kalça eklemi, top-yuva tarzı bir eklemdir. Topun yuva içinde kaymasıyla uyluk öne, arkaya, içe ve dışa doğru hareket eder. Protez ameliyatında, kalça eklemi üzerinde yan tarafta yaklaşık 15 cm’ lik kesi yapılır. Daha sonra, kasların arasından kalça eklemini oluşturan kemiklere ulaşılır. Kireçlenmenin meydana geldiği kemik parçalar çıkarılıp yerine protez konularak ameliyat sonlandırılır.
Diz protezi nasıl yapılır ?
Dizin önünden yapılan bir kesi ile diz eklemine ulaşılır. Eklemi oluşturan üç kemiğin birbirlerine temas eden yüzlerindeki aşınmış kıkırdak dokusu, ince bir kemik tabakası ile birlikte kesilerek çıkartılır, sonra uygun boyutlarda seçilen protez parçaları, kemik çimentosu adı verilen bir dolgu malzemesi kullanılarak, hazırlanan kemik yüzeylere tutturulur.